Haber

Türkçe Öğretimi İçin Hummalı Çalışmalar

İSTANBUL, 2. Uluslararası Miras Dil ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu’nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Ülkemizde misafir öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerin Türkçe öğrenmesi için Bakanlığımız hummalı bir çalışma yürüttüğünü ifade etmek isterim. 2013 -2014 yılı itibariyle biliyorsunuz, Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkçe ve Türkiye müfredatının uygulanması kararı alınmıştı. Çünkü ondan önce geçici durum olarak kabul edildiğinden, genellikle Suriye müfredatı üzerinden yürümüştü. Bu karar alındıktan sonra, misafir çocuklarımızın Türkçe öğrenmesi için çok ciddi programlar geliştirildi. Öğretmen arkadaşlarımız istihdam edildi onlar için, materyal setleri oluşturuldu, ders kitapları oluşturuldu” dedi.

Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen Language Tree Projesi kapsamında düzenlenen 2. Uluslararası Miras Dil ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumuna (ISOHTEL 2024), İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul Kampüsü’nde başladı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan tanıtım videosunun izletilmesinin ardından sempozyumda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bir konuşma yaptı.

‘MİSAFİR ÇOCUKLARIMIZIN TÜRKÇE ÖĞRENMESİ İÇİN ÇOK CİDDİ PROGRAMLAR GELİŞTİRİLDİ’

Bakan Tekin “Ülkemizde misafir öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerin Türkçe öğrenmesi için Bakanlığımız hummalı bir çalışma yürüttüğünü ifade etmek isterim. 2013 -2014 yılı itibariyle biliyorsunuz, Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkçe ve Türkiye müfredatının uygulanması kararı alınmıştı. Çünkü ondan önce geçici durum olarak kabul edildiğinden, genellikle Suriye müfredatı üzerinden yürümüştü. Bu karar alındıktan sonra, misafir çocuklarımızın Türkçe öğrenmesi için çok ciddi programlar geliştirildi. Öğretmen arkadaşlarımız istihdam edildi onlar için, materyal setleri oluşturuldu, ders kitapları oluşturuldu. Çocukların Türkçe öğrenmesi için teknolojik imkanlar geliştirildi.”

‘ÜLKEMİZDEKİ YABANCI OKULLARLA İLGİLİ HUKUKİ SÜRECİ KAMUOYUYLA PAYLAŞTIK’

Bakan Tekin “Biz yaz aylarında bir süreç başlattık. Ülkemizdeki yabancı okullarla ilgili hukuki süreci kamuoyuyla paylaştık. Örnek olması açısından Fransa ve Fransız okullarıyla ilgili süreci bu anlamda kısaca özetlemek isterim. Türkiye’de Lozan’dan kaynaklanan ve Lozan’da temel hak hürriyetler bağlamında tanıdığımız azınlıkların kendi dillerini ve kendi kültürlerini öğrenmelerine ilişkin eğitim veren azınlık okullarımız var. Lozan sonrasında Lozan mektuplarıyla meşruluğunu, hukukiliğini kabul ettiğimiz yabancı okullar var. Bir de 1940’lı yıllardan itibaren Türkiye’de kurulan belli başlı ülkelere ait -Fransa bunlardan bir tanesi- okullar var. Bu okulların hiçbir hukuki altyapısı yok. Yoğun biçimde de öğrencilerin büyük çoğunluğunu Türk vatandaşları yani Türk çocukları oluşturuyorlar. Bu bizim iç hukukumuz açısından bir problem. Yani bizim mevzuatımıza göre Anayasamıza ve yasalarımıza göre Türkiye’deki Türk vatandaşı, Türk çocukları sadece Türkler tarafından kurulmuş okullara devam edebilir ya da resmi devlet okullarına devam edecekler. Bunun dışındaki seçenekler hukuki değil. ya da yabancı öğrenci dışında Türk öğrenci almayacaksınız” dedi

‘GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR’

Bakan Tekin konuşmasını, “Bu hukuki statüye kavuşturmanın yolu da uluslararası bir sözleşme. Yani uluslararası sözleşmeyi yaparsak eğer Türkiye’deki iç hukuku açısından yasaların üstünde bir pozisyonda olduğu için bu okullar hukuk statüsü kazanmış olurlar. Ama bunun karşılığında biz sizden sizin ülkenizdeki Türk çocuklarının, Türk vatandaşlarının, Türkçe ve Türk kültürü derslerini alması konusunda bir taahhütte bulunacaksınız. Onlarla ilgili kolaylıklar sunacaksınız. Tartışmanın çıktığı nokta tam da burası. O ülkeler bununla ilgili kendi hukuki mevzuatlarını referans göstererek bu konuda adım atamayacaklarını söylediler. Biz de biz de kendi hukuki mevzuatımızı referans göstererek o zaman bu okulları maalesef Türkiye öğrenci alamazsınız, meşruluğunu da hukukiliğini de kabul etmiyoruz. Anlatmak istediğim şey şu, bu okullarla ilgili kamuoyunda çıkan tartışmanın aslında gerekçesi tam da bu toplantıda konu olan mevzular. Özellikle Avrupa’daki Türk çocuklarının Türkçe ve Türk kültürü öğrenmelerine ilişkin ki bu zaten uluslararası hukukun da koruduğu bir alan. Ana dil Hakkı diye tüm uluslararası metinlerde, bütün insan hakları metinlerinde, referans gösterilen bir alandan bahsediyoruz, biz aslında farklı bir şey de istemiyoruz. Devam ediyor şu an görüşmelerimiz. Anlatma sebebim veya bu görüşmelerimiz sonuçlanabilir uluslararası sözleşmenin altına imza atabilirsek yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın bu haklarında garanti altına almış olacağız” şeklinde sonlandırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu